***

Bu Blog'da: Ünlü isimlerle yapılan röportajlar ve hikayeleri, gidilen workshop'lar, izlenilen; film-tiyatro-konser notları ve hafta sonu önerileri yer almaktadır.

...

17 Ekim 2010 Pazar

“Ayağımda spor ayakkabım olduğu sürece bütün dünyayı koşabilirim.”

Sorumluluğunun farkında ve bu yüzden de düzenli bir şekilde koşuyor Yonca Tokbaş. Herkese de “Bunu yapabilirsiniz mesajını vermeye devam ederek üstelik.” Amacı; engelli arkadaşlarımıza farkındalık yaratmak, amacı; bir TL’de olsa onların eğitimlerine katkıda bulunmak, amacı; TEGV’i desteklemek, amacı; destekleyenleri arttırmak, amacı; çoğalmak, amacı; paylaşmanın verdiği mutluluğu anlatmak, amacı; amaçlı bir iş yapmaya herkesi davet etmek, amacı …. Birçok amacı olsada ortak payda; yardım etmek, etmeye teşvik etmek. İşte bu yüzden Pazar günü yapılacak 32. Kıtalararası Avrasya Maratonu için Yonca Tokbaş’la kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Bir kez daha diyo(ruz); “Hadi Pazar günü koşuyoruz!”

“Yolların fatihi Yonca” diye başlık atmışsınız geçen günkü yazınızda, anlatabilir misiniz bu koşma hikayesini? Neden ve ne zaman koşmaya başladınız?
Nerden başlasam, nasıl anlatsam? Bu yolların fatihi olma meselesi aslında benim hayatımın özeti. 18 yaşımdan beri yollardayım. Ama spor anlamında bahsettiğimiz koşma olayı başka.
Aslında beni koşmaya başlatan da, bu işi ciddi bir şekilde sağlıkla yapmama neden olan da eşim. Beni Dubai’de halk koşusuna yazdırmış bundan 2 sene önce. Hayatımda ilk defa 4 km’yi orada koştum. Yoksa ben hayatımda hiç koşmayı falan düşünmemiştim. Sevmezdim de. Sıkılırdım. Koşu bandında denemişliğim vardı, herkesi görürsün ya orada koşarlar, ben de onlara özenerek denemiş ve nefret etmiştim. Ama o gün, o 4 km’yi büyük bir azimle koştum. Yani başta giderken “Ne olacak canım eğlencesine gideyim, olmadı yürürüm” dedim. Ama bir baktım finişe 100 metre kalmış hala koşuyorum. Hayatımda ilk gerçekten başlayıp gerçekten bitirdiğim ve kendimi kandırmadığım tek şey oldu o 4 km. Bana bir şey öğretti. Bana; benim de hayatta başladığım bir şeyi bitirebileceğimi gösterdi. Ben kendime o güne kadar hiç güvenmemişim sanırım. Kendime karşı şüphelerim varmış. Yani başladığım ve yarım bıraktığım şeyler olduğu için hayata da yarım bırakma riski ile bakarmışım meğer. O gün bitti. Sonra bir baktım ki, bütün yollar caddeler şehirler benim. Ayağımda spor ayakkabım olduğu sürece bütün dünyayı koşabilirim.
 
Adım Adım Oluşumu çatısı altında kimler var başka destek olan?
Adım Adım Oluşumu çok inanılmaz. İçinde her sektörden insan var. Yaşlısı genci... Herkes işinde gücünde ama sporunu da yapan, sporsuz yapamayan insanlar. Hepsi madem biz zaten bu işi yapıyoruz, bari aynı anda bir işe de yarayalım demişler ve ADIM ADIM kurulmuş. Çünkü oluşumda olanlar dünyanın her gittikleri yerinde koşarken bu yardım amaçlı koşu olayı ile tanışmışlar. Gidiyorsun Londra Maratonuna boş koşan bir kişi yok. Neredeyse bütün katılımcılar bir olayı desteklemek, farkındalık yaratmak için koşuyor. Dünyanın en büyük yardımseverlik maratonu haline gelmiş. Her sene yeni bir rekor kırıyorlar. Bir tek bizde yokmuş bu konsept. Ama artık var. Adım Adım Oluşumu sayesinde var. Üniversitelerden akademisyenler, Çokuluslu şirketlerden yöneticiler, bankacılar, mühendisler, reklamcılar, yazarlar, engelliler, öğrenciler... her kesimden insan var. Ayrıca sadece koşan değil, yürüyenler de ADIM ADIM Oluşumu altında birleşip hem yürüyüp hem bir sivil toplum kuruluşuna bağış topluyorlar. Yani illa koşmak gerekmiyor. Koşamam diyen de gelsin. Yeter ki harekete geçelim.
 
Adım Adım projesiyle 3 toplum kuruluşu “TEGV (Eğitim Gönüllüleri Vakfı), TOG (Toplum Gönüllüleri), TOFD (Omuriliği Felçlileri)” temsil ediliyor. Sizin TEGV’i temsil etmenizin sebebi?
Aramıza bir STK daha aldık. Buğday Derneği. Buğday Derneği’ni de destekliyoruz. Yani artık çevre bilincine de farkındalık yaratacağız. Benim özellikle TEGV seçmemin nedeni, çocukların Türkiye’nin neresinde olurlarsa olsunlar eşit ve iyi derecede eğitim imkanına sahip olmalarını istemem. Çocukların erken yaştan yetiştirilmelerinin önemine inanmam. Her çocuk eğitim alma hakkına sahip olsun istiyorum ve başımıza ne geliyorsa eğitimsizlikten geldiğine inanıyorum.

17 Ekim pazar günü yapılacak Avrasya Maratonu kayıtları başladı. Nerden nasıl kaydolmalı, neler yapmalı?
Kayıtlar aslında 30 Eylül’de kapandı. Ama hala katılma şansınız var. Avrasya’nın web sitesine hemen girin
http://www.istanbulmarathon.org/ ve oradan kayıtlara bakın. Her şey her türlü detayıyla anlatılıyor. Şehrin belli noktalarında standlar var. Oradan katılmak için göğüs numarası alabilirsiniz. Olağanüstü bir parkur ve bu koca dünyada tek kıtalararası koşu Avrasya. Kaçırmak delilik. Millet dünyanın öbür ucundan geliyor köprüyü geçmek için, biz dibinde oturup katılmıyoruz. Olmaz. 

Sadece koşan değil, yürüyenler de ADIM ADIM Oluşumu altında birleşip hem yürüyüp hem bir sivil toplum kuruluşuna bağış topluyorlar. Yani illa koşmak gerekmiyor. Koşamam diyen de gelsin. Yeter ki harekete geçelim!”

Köşenizden takip edenler bilir ama bir kez daha buradan da duyuralım, maratona katıl ve koş çünkü…
Çünkü hareket etmiş olacaksın. Çünkü bunu yaptığına, yaptığında inanamayıp herkese anlatacaksın. Çünkü bir kere yaptın mı hep yapmak isteyeceksin. Çünkü sağlık önemli, sağlık için spor önemli, e koşamıyorsan o da önemli değil, polis seni koşmadın diye tek ayak üzerinde cezaya kaldırmıyor ya, kalk yürü, yürümüş olacaksın. Manzara harika. Hele bir de eğer Adım Adımcılarla bir olup yahu bari bu işte benim de bir tuzum olsun dersen bunu sağa sola anlatıp desteklemeye karar verdiğin STK’nın banka hesap numarasını vereceksin bağışlar gidecek. Daha ne olsun?

Engelli bir arkadaşımızı tekerlekli sandalyesinde iterek koşacaksınız. Nasıl olacak dersiniz?
Bilmiyorum. İlk defa yapacağım. Sürekli çalıştım. Hayatımda ilk defa bir olaya kendimi bu kadar güzelce verdim. Antremanlarımı aksatmadım. Çok çok çok heyecanlıyım. Yaklaşık 100 kg bir ağırlık itmek demek ve çok ciddi bir sorumluluk. Engelli arkadaşımızın sağlığı her şeyden önemli. Sadece onu düşünüyorum. Onu zor durumda bırakmayacak şekilde koşmak ve engellilere dikkat çekmek istiyorum. Yoksa ben kaç dakikada koşmuşum vs bunların hepsi boş.
 
“Olağanüstü bir parkur ve bu koca dünyada tek kıtalararası koşu Avrasya. Kaçırmak delilik. Millet dünyanın öbür ucundan geliyor köprüyü geçmek için, biz dibinde oturup katılmıyoruz. Olmaz.”

2008 yılında 116 ADIM ADIM sporcusu 203 bin TL bağış toplamış, 2009 yılında ise 134 ADIM ADIM sporcusu 148. bin TL. 2010 için hedef nedir?
250 Adım Adım koşu ve yürüyüşçüsü ile 250 bin TL. Yapacağız. Bu ülkede bir ilki başaracağız. Zaten bir sürü ilki başardık.

Proje için başka neler söylemek istersiniz?Bu bir proje değil. Bu hayat boyu sürecek sağlıklı bir eylem. Gelin katılın. Boş oturmayın. Boş yürümeyin. Boş koşmayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...